Kaynak : EZOTERİK – BATINİ DOKTRİNLER TARİHİ
Cihangir Gener
Başlarken…..
Bu kitabı yazma nedenim, insanlık tarihi kadar ve hatta, bilinen insanlık tarihinden de eski, onu en derinden etkilemiş bir
akımı olabildiğince gerilerden ele alıp günümüze getirmek, bu akımın günümüzdeki en önde gelen savunucusu olan Masonluk ile,
halen yaşayan veya tarihin derinliklerine gömülmüş olan diğer örgütler arasındaki benzerlik ve ayrılıkları göstermektedir.
“Ezoterik” ya da “Batıni” doktrinler adı verilen bu akım varoluşun, ancak sevgi ile algılanılabilecek ve akılcılıkla ortaya
konulacak sebeplerini savunan ve yegane hedefi insanın tekamül ederek Kamil İnsan haline dönüşmesi ve böylece Tanrı ile
birleşmesi olan bir akımdır. Felsefi alanda “Panteizm”, İslami kültür içinde Tasavvuf adını alan Ezoterik doktrinler,
Masonluk ile çağdaş dünya üzerindeki en büyük etkisini göstermiş ve günümüz batı uygarlığının oluşumunda büyük rol
oynamıştır.
Ezoterik doktrinler ile ilgili binlerce yıldan bu yana pek çok şey söylenmiş, yazılmıştır. Ancak bu öğretiler ve onların
kurumları bugüne kadar belli bir kronolojik sıralama ile ele alınmamıştır. Benim yazdıklarımın hiçbirisi yeni değildir.
Zaten, eskilerin dediği gibi, “güneş altında, söylenmemiş hiçbir söz yoktur”. Benim amacım, felsefi birçok akımın yanısıra
pekçok dinin de doğusundaki başlıca unsur olan bu akımı insanlık tarihi içerisinde, tarihin karanlık sayfalarından
başlayarak, belli bir düzen içinde günümüze ulaştırmaktır. Bunu yaparken, mümkün olduğunca bir tarihi süreç izlemeye ve
Ezoterik inançlı bir topluluğun bir diğerini nasıl etkilediğini göstermeye önem verdim.
Bu kitabın yazılabileceği en mükemmel noktada, Türkiye’de doğmuş olduğum için kendimi şanslı addediyorum. Bu topraklar tüm
insanlık tarihinin bir buluşma noktasıdır. İnsanlık tarihinden de Ezoterik doktrinleri soyutlamak mümkün değildir. Bir çok
felsefi ekolün yanısıra, tek Tanrılı dinlerin de doğduğu bölgenin ortasında bulunan bu topraklar bana birçok akımı yerinde
inceleyebilme fırsatı tanıdı.
Bu kitabı yazarken, dipnotların ve faydalanılan eserlerin sayfanın altında belirtilmesinden, okuyucunun dikkatinin
dağılmaması amacıyla özellikle kaçındım. Faydalanılan eserler her bölümün sonunda ayrıca verilmiştir.
Kitabın olgunlaşması için değerli katkılarını esirgemeyen Sayın Prof. Sahir Erman’a, Sayın Can Arpaç’a, Sayın Kaya Güvenç’e,
Sayın Prof. Bozkurt Güvenç’e teşekkür borçluyum. Kitabımı, çalışma ortamımı güzelleştiren eşim Seda ve kızlarım Ayşim, Burcu
ve Ece’ye ithaf ediyorum.
Dilerim kitabım güncel Ezoterik öğretiye ışık tutmakta başarılı olur ve Yüce Varlığın Nuru bu yönde çalışacakları
aydınlatır.
(227)