Menü

Mayaların Astronomik Bilgileri

30 Ocak 2017 - Eski Uygarlıklar

1- Mayalar, Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesini 365.2421 gün olarak hesaplamışlardır. Bu rakam şu anda aynı yörüngeyi 365,2424 gün olarak hesaplayan Gregoryen Takvimi’nden daha kesindir. Yapılmış olan en son uzay araştırmalarında elde edilmiş bulunan sonuçlar, Mayaları haklı çıkarmıştır. Uzay çalışmalarında bilgisayarlarla elde edilen sonuç 365.2422 idi.

2- Mayalar, gözlemlenmesi hemen hemen mümkün olmayan gökyüzü hareketlerini de biliyorlardı: Dresten Kodeksi yazıtlarında, çeşitli gezegenlere, hatta çeşitli yıldızlara ait tanımlarla karşılaşmaktayız. Dünya’nın Güneş çevresindeki dönüşünü bu kadar kesin bir doğrulukla hesap edebildiklerini hadi aklımız şöyle ya da böyle alıyor diyelim. Peki, bizim “ilkel” damgasını vurduğumuz bu insanlar, görmeleri mümkün olmayan gökyüzü hareketlerinin nasıl biliyorlardı?

3- Dresten Kodeksi yazıtlarının, Onbirinci sayfasında Venüs gezegenine ait tanımlarla karşılaşmaktayız. Venüs yılını 583,92 gün olarak hesaplamış olan Mayalar, Venüs yörünge verilerini o denli iyi tanıyorlardı ki, 6000 yıl için sadece iki saatlik hata yapmışlardı.

4- Dresten Kodeksi’nde ayrıca; Merkür, Jüpiter, Satürn ve Mars’a ait çeşitli bilgilere de yer verilmiştir. Dresten Kodeksi’nin içindekiler bunlarla da bitmiyor. Gezegenlerin birbirlerine karşı, hatta onların dünyaya karşı olan o anki durumunu bile vurgulamışlardır.

Sözünü ettiğimiz bütün bu hesaplamaları, kafadan atarak bulabilmiş olmalarının mümkün olmadığı ortadadır. Aynca şunu bir kez daha belirtelim ki; bu kadar kesin sonuçların günümüzde dahi elde edilebilmesi, ancak uzay araştırmalarında kullanılmış olan son model elektronik aletler sayesinde mümkün olabilmiştir.

Piskopos Diego de Landa’nm tahrip hırsından geriye kalabilmiş olan belgelerin sayısı ne yazık ki hiç de fazla değildir. Günümüze kadar gelebilmiş belgeler, Madrid Kodeksi, Paris Kodeksi ve Dresten Kodeksi olarak adlandırılmıştır. Tabii bir de bunlara, 18. Yüzyıl başlarında Rahip Francisco Kısemen tarafından bulunarak tercüme edilen, Mayaların Kutsal Kitabı olan Popol Vuh’u da ilave etmemiz gerekir. Madrid Kodeksi, Rahip Brasso tarafından, İspanya’daki bir profesörden teslim alınmıştır.

Paris Kodeksi ise, 1860 yılında, Paris Ulusal Kütüphanesi’nin bir çöp kutusunda bulunmuştur. Bugün kütüphane tarafından en değerli eser olarak korunmaktadır. Dresten Kodeksi’ne gelince. Kraliyet kütüphanesinin memuru Yohan Kristiyan Götz tarafından, 1793 yılında, bir Viyanalı’dan çok ucuz bir fiyata satın alınmıştır. Büyük bir olasılıkla, ataları bir zamanlar Amerika’da olan bir İspanyol’dan miras kaldığı tahmin edilmektedir.

Paris Kodeksi’nin çeşitli kehanetlerden oluştuğu sanılmaktadır. Ancak ne tür kehanetlerin söz konusu olabileceği henüz belirlenememiştir. Üstü kapalı ve özel şifreli bir kodlama sistemiyle yazıldığı için, bu metinleri anlamak son derece güç olmaktadır. Madrid Kodeksi ise, yıldız fallarından ve bu fallara nasıl bakılacağının rahiplerce yapılmış kullanma talimatlarından oluştuğu söylenmektedir. Eğer bu doğruysa, yıldızlara bakılarak geleceğin okunmasının, Maya rahipleri için oldukça önemli bir yeri vardı.

(25)