Menü

Ünlü Kahin ve Medyumlar – 07

30 Ocak 2017 - Parapsikoloji

Wolf Messing

10 Eylül 1899, Kalwaria, Varşova’da doğdu, 1974,
Moskova’da öldü. Polonya asıllı Rus psişik.
Durugörü ve prekognisyon yetenekleri de olmakla
birlikte, özellikle, düşünce aktarımı ve telkin
yetenekleri son derece güçlü bir psişik olarak ün yapmıştır.

Yoksul bir Musevi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Paranormal yetenekleri çok küçük yaşlarda ortaya çıktı. Gençliğinde, dünyayı dolaşmak amacıyla biletsiz olarak bindiği trende, kontrolörü, telkin yeteneğiyle, bir gazete parçasının bilet olduğuna inandırdı. Berlin’de bir süre tiyatrolarda çalıştı. Onaltı yaşında Viyana’da, Albert Einstein ve Sigmund Freud ile tanıştı. Onlarla telepati, düşünce aktarımı ve telkin deneyleri yaptı.

1915’ten itibaren on yıl boyunca dünyanın çeşitli ülkelerini dolaştı. 1927’de Hindistan’da, Gandhi ile düşünce aktarımı deneyi yaptı. Ülkesine döndükten sonra düşünce aktarımı deneylerini halka açık olarak yaptı, ‘durugörü’ yeteneğiyle kimi ünlü kişilerin kayıp eşyalarını buldu. Spiritüalizmin izleyicisi olmamakla birlikte, ruhsal irtibat seanslarına katıldı. (Otobiyografisinde, bu seanslarda gözlemlediği tezahürlerin paranormal yeteneklerinin gelişimine katkıda bulunduğunu belirtmiştir.)

Alman-Rus ilişkilerinin iyi olduğu ve Hitler ile Stalin arasında bir saldırmazlık anlaşmasının yapıldığı dönemde, İkinci Dünya Savaşı’nın çıkacağına, Avrupa’nın Naziler tarafından işgal edileceğine, 1945’te savaşın sona ereceğine ve “Sovyet tanklarının Berlin sokaklarını çiğneyeceği”ne ilişkin kehanetlerinden ötürü, hakkında Hitler tarafından ölüm emri çıkartıldı. Polonya sınırındaki tüm Nazi kontrol noktalarından düşünce aktarımı ve telkin yeteneklerini kullanarak geçti ve Sovyetler Birliği’ne sığındı. Stalin’in odasına yine bu yetenekleri sayesinde, tüm nöbetçileri atlatarak girmeyi başardı.

Sonraki on yıl boyunca Sovyetler Birliği’nde büyük bir ün ve servet edindi. Kazancıyla, İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyet Hava Kuvvetleri’nin iki savaş uçağı almasını sağladı. Savaş sonrasında Sovyet Bilimler Akademisi’nde yoğun biçimde deney ve incelemelere tabi tutuldu. (Otobiyografisinde, bu dönemde yeteneklerinin tam olarak anlaşılamadığından ve zorla Stalinci materyalist anlayışa uydurulmaya çalışılmasından yakınmıştır.)

1960’ların sonlarında otobiyografisini yayımlamak istemişse de, (kimilerine göre, dönemin sansürcü anlayışından ötürü, kimilerine göre de Komünist Partisi’nin üst düzey yöneticilerine ilişkin öne sürdüğü “olumsuz” kehanetlerinden ötürü) Sovyet yetkililerden, gerekli izni alamamıştır.

(24)