Menü

Alternatif Tıp – 19 – T'ai Chi Ch'uan

30 Ocak 2017 - Alternatif Tıp

T’ai Chi Ch’uan, kökleri 5000 yıl öncesine dayanan bir sağlık sistemidir. Günümüzde yalnızca Çin’de yirmi milyon insan tarafından uygulanmaktadır. Pek çok önemli üniversitenin kulüplerinde ya da eğitim programlarında yer alan T’ai Chi Ch’uan üzerine yapılan araştırmalar, bu uygulamanın solunum yolları, kan dolaşım sistemi, kemik ve eklem rahatsızlıkları gibi pek çok rahatsızlığın tedavisinde son derece etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Aerobik egzersizlerde olduğu gibi insanın fiziksel kapasitesini zorlamayan bu uygulama, günümüzde bazı üniversite kliniklerinde kalp hastaları ve astım hastaları gibi bazı hastaların tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır.

T’ai Chi özel bir inanç sistemine uymanızı, belli bir şekilde beslenmenizi istemez. Bu nedenle herkes için uygun bir öğretidir. Özel giysilere ya da malzemelere ihtiyaç duyulmadığı için uygulamak için para harcamanıza da gerek yoktur. Pek çok egzersiz, insanın yaşı ilerledikçe daha zor uygulanır hale gelmektedir, oysa T’ai Chi, fiziksel güç ya da dayanıklılık gerektirmediği için çok ileri yaşlarda dahi kolayca uygulanabilir, hatta t’ai chi uygulaması yıllar geçtikçe daha da etkili bir hale gelmeye başlamaktadır. Sağladığı fiziksel, zihinsel ve ruhsal yararlardan faydalanmak için günde sadece on dakika çalışılması yeterlidir. Bu sayede T’ai Chi, diğer uygulamalarda olduğu gibi etkilerinden yararlanabilmek için uzun zaman ayırmak gereken bir çalışma değildir. Bunların yanı sıra T’ai Chi uygulamak insanın sürekli olarak zevk almasını sağlar. Bu nedenle de sıkıcı bir uygulama değildir.

T’ai Chi Ch’uan, Temel Taocu Sanatlardan Bir Tanesidir. Bu özelliği sayesinde herhangi bir ruhsal ya da zihinsel çalışmanın bütünleyicisi olarak kullanılabilir. Her ne kadar taocu felsefeden doğmuş olsa da uygulanması için belli bir inanç sistemine bağlı olmayı gerektirmediği için her tür zihinsel ya da ruhsal faaliyete kolayca uyarlanabilir. Taocu çalışmalar, yer ve gök enerjilerini insan bedeninde bir araya getirip, ileri düzeydeki içsel simya çalışmaları için sağlam bir temel hazırlar. Bu temel sayesinde fiziksel dünya ve bedenimiz ile kurduğumuz güçlü ve sağlıklı bağlar, ruhsal çalışmalarımızda dengeli bir şekilde ilerlememize yardımcı olur. Pek çok öğretide, ruhsal çalışmalar için bu dünya ve fiziksel bedenimiz göz ardı edilmektedir. Bu da ruhsal çalışmalarımız sırasında dengesizliklere neden oluyor. Ancak taocu öğreti, ruhsal olarak ilerlemek için bu dünyanın ve fiziksel bedenimizin son derece önemli olduğunun bilincindedir. Fiziksel dünya ve bedenimiz temeldir ve bu temel ne kadar sağlam olursa üzerine o derece sağlam duvarlar inşa edebiliriz. T’ai Chi Ch’uan bize, uyguladığımız öğreti ne olursa olsun son derece sağlam bir temel kurmamız için yardımcı olmaktadır.

T’ai Chi Ch’uan, Dünyadaki En Etkili Savaş Sanatlarındandır. Mantık olarak yumuşak ve dirençsiz olanın, sert ve dirençli olanı yenmesi ilkesi üzerinde yükselen bir savaş sanatıdır. Dışsal savaş sanatlarında rakibin alt edilmesi için gerekli olan güç, hız, çeviklik ve fiziksel cesaret gibi nitelikler T’ai Chi savaş sanatında önemli değildir. Çünkü T’ai Chi’ye göre kazanmanızı sağlayan şey boyun eğmektir. Bu denetimli boyun eğiş önce rakibinizin gücüyle uyum sağlamanızı ve ardından da rakibinizi kendi gücüyle yenmenizi sağlar. Bu nedenle de ustalar tarafından söylendiği gibi bir T’ai Chi savaşçısıyla savaşmak, serbestçe asılı duran bir çarşafı yumruklamak gibidir.

Kendine suyu örnek alan T’ai Chi, tıpkı su gibi yumuşak ve dirençsizdir. T’ai Chi sanatçısı tıpkı su gibi hareket ederek rakibinin boşluklarını doldurur ve dirençsizliği sayesinde kendini kavramaya çalışan rakibinin parmakları arasından kayıverir. T’ai Chi Klasiklerinde şöyle denmektedir: ”Eğer rakibiniz sertse, o zaman yumuşayın. Buna boyun eğmek denir. Eğer rakibiniz devinim halindeyse, onunla aynı yöne doğru devinip ona yapışın. Buna yapışmak denir. Düşmanınıza saldırdığınızda, hızla deviniyorsa hızla devinin, yavaşça deviniyorsa yavaşça devinin, bu sayede devinimleri birbiriyle uyumlu hale getirin”. Bir T’ai Chi savaşçısının tek yapması gereken şey rakibiyle bir, aynı olmaktır. Onunla bir olduğunda artık rakibinin gücü, kendi gücü olur ve bu sayede rakibi ne kadar güçlü ya da hızlı olursa olsun onu kendi gücüyle, zorlanmadan alt eder. Eski çağlardan günümüze dek yetenekleriyle herkesi şaşırtan T’ai Chi savaşçıları aynı zamanda yaptıkları müsabakalarda rakiplerini onlara zarar vermeden yenmeleri nedeniyle de büyük bir saygı kazanmışlardır.
T’ai Chi Ch’uan, yerçekimine karşı koymak yerine onunla uyum içinde hareket etmeyi öğreten bir hareket bilimidir. Prehistoryacılara göre insanın gelişimini sağlayan en önemli şey iki ayağı üzerine kalkmış olmasıdır. Bu sayede ellerini kullanmaya başlayan insan alet yapmış ve medeniyet yaratmayı başarmıştır. Ancak günümüzde bilimcilerin farkında olmadıkları ama belki de yakın bir gelecekte farkında olacakları çok önemli bir konu daha vardır. Taocu öğretiye göre insanın şu andaki gelişimine neden olan şey, tıpkı bilimcilerin düşündüğü gibi onun iki ayağı üzerine kalkmış olmasıdır. Bu sayede, dik duruşuyla gökten gelen enerjiyi doğrudan doğruya başının tepe noktasından bedenine alan insan bilgeleşmeye ve diğer hayvanlardan ayrılmaya başlamıştır. Dört ayağı üzerinde hareket eden hayvanlar gökten gelen enerjiyi insanda olduğu gibi büyük miktarda başlarının tepe noktasından almamaktadırlar.

Dik duruşun bir başka özelliği de yerçekimine daha az yüzey sunmasıdır. Bu sayede insanoğlu hareket edebilmek için yerçekimine karşı, dört ayağı üzerinde hareket eden hayvanlara oranla daha az enerji harcamaktadır. Ancak duruşlarımızdaki hatalar, yerçekiminin üzerimizdeki etkisi nedeniyle bedenimize zarar vermekte ve normalde harcayacağımızdan daha fazla enerji harcamamıza neden olmaktadır. T’ai Chi Ch’uan, duruşlarımız ve hareket biçimimiz üzerindeki etkileri sayesinde yerçekimini üzerimizdeki bir yük olarak değil, hareketlerimize yardımcı bir enerji olarak kullanmamızı sağlamaktadır. Bu sayede de hareketlerimiz daha kendiliğinden, zahmetsiz ve akıcı olmakta, tasarruf edilen enerji başka işlevlerde kullanılmak ya da daha sonraki kullanımlar için depolanmak üzere toplam enerjimize katılmaktadır.

T’ai Chi Ch’uan, evrensel enerji kaynaklarıyla bağlantıya geçmemizi sağlayan kozmik bir enerji dansıdır. T’ai Chi uygulaması, insana kazandırdığı gevşeme, dirençsizlik, farkındalık, ılımlılık gibi nitelikler sayesinde evrensel enerji ile aramızdaki engellerin ortadan kalkmasını sağlar. Gerilimler ve farkındalığımızdaki azalma, evrensel enerjiler ile bağlantımızı ortadan kaldırıp sağlığımızın bozulmasına ve zamanından önce yaşlanmamıza neden olur. Oysa T’ai Chi uygulaması sırasında derin bir gevşeme düzeyine ulaşan bedenimiz, zihnimizi de gevşetir. Zihinsel gevşeme, zihnin ve bedenin üzerindeki örtüleri yavaş yavaş kaldırıp farkındalığımızı arttırır. Farkındalıktaki bu artma T’ai Chi uygulayıcısının kendini evrensel bir enerji okyanusunun içinde bulmasını sağlar. T’ai Chi uygulaması aracılığıyla kazanılan bu gevşeme ve farkındalık sayesinde sürekli olarak evrensel enerjileri hisseder ve her hareketimizde bedenimizi bu enerjilerle doldururuz.

(30)