Menü

Komplo Teorileri – 04

30 Ocak 2017 - Komplo Teorileri

ABD neden Trabzon’da üs kurmak istiyor?

Trabzon’da üs kurma talebi bir anda ortaya çıkmış bir gelişme midir? Yoksa bunun bir “tarihi altyapısı” var mıdır? ABD, neden Yunanistan’ın Trabzon’a konsolosluk açılmasını istemektedir?

Trabzon’daki metruk Katolik kilisesi hangi “gizli elin” talimatıyla bugün dörtdörtlük faaliyette olan bir kilise haline getirilmiştir! Trabzon’da son yıllarda ortaya çıkan bazı sivil toplum örgütleri hangi dış yardımlarla toplantı üstüne toplantı düzenlemektedirler! Ve “hangi localar” Trabzonlu gençlere İngiltere ve ABD kapısını açmak için mahalli gazetelere ilanlar vermektedir?

CIA Yöneticisi William Colby’nin su sözleri çok ilginçtir:

“Örtülü operasyonlara dönmeye gerek yok. Örtülü operasyonla uygulanmış bir çok program (artık şimdi) oldukça açık biçimde ve sonuç olarak (hiç) itirazsız gerçekleştirilmektedir”

ABD’lilerin Türkiye’de uzun zamandan beri yakın dostları ile çok önemli faaliyette bulundukları aşikardır. Bu yakın dostları genellikle mantar gibi türeyen (ya da türetilen) sivil toplum örgütleri içerisinde yerleşmiş durumda.

Bu nedenle ABD’nin bugün artık tamamen “örtüsüz” yapılan “örtülü operasyonlarının” olağan bir hale bürünmüş olmasını görmek ve devletin bu konuda bırakın bir şey yapmayı bu faaliyetlere önayak olması insanı derinden düşündürüyor.

Bu bağlamda ABD’nin Diyarbakır’a yönelik de, İstanbul’a yönelik de, Trabzon’a yönelik de talep ve stratejileri yeni değildir.

ABD Trabzon’a üs kurulmasını durduk yere mi istiyor! Trabzon’a yönelik başka incelemeleri, destekleri var mıdır!

27-28 Nisan 1995’te Ankara’da Sheraton Oteli’nde “Demokrasi ve Kimlik” konulu bir konferans düzenlenir. Konferansa CIA istasyon şeflerinden RAND uzmanı Graham Fuller de katılmıştır.

Toplantıyı düzenleyenlerden biri ABD’deki Cumhuriyetçi Partiye bağlı ve CIA’nin bir uzantısı olan NED’den fonlanan IRI (Republican Institute) adlı bir kurum idi.

Diğer kurum ise Stratejik Araştırmalar Vakfı ‘ idi (SAV).

IRI ve Sav’ın ortaklaşa düzenlediği bu toplantıya NED’den 20.000 dolar para aktarılmıştı.

Peki bu Stratejik Araştırmalar Vakfı’nı kimler kurmuştu ve amaçları neydi?

Stratejik Araştırmalar Vakfı’nın kurucu ve üyeleri arasında
– Gökhan Çapoğlu,
– Selim Yaşar,
– Kazım Yalçınoğlu,
– Cengiz Erol,
– İsmet Gürbüz Civelek ön plana çıkıyordu.

Peki bu isimlerden İsmet Gürbüz Civelek kimdir? Civelek, toplantının yapıldığı tarihte bugün ABD üssü yapılmak istenen Trabzon valisidir.

Sav’ın eski başkanı Selim Yaşar ‘ın Aydınlık dergisine yaptığı açıklamadaki şu sözleri dikkat çekicidir:

“Graham Fullerin davet edildiği konferans hem Genel Kurul’da alınmış bir karardı, hem de Yönetim Kurulu kararında Gürbüz Civelek’in de imzası vardı” .

Stratejik Araştırmalar Vakfı Başkanı’nın IRI’dan gelen paralarla ilgili sözleri de çok önemlidir:

“Trabzon Valisi I. Gürbüz Civelek’in genel sayman olarak bütün ödemeleri yaptığı…” .

Türkiye’nin liberal liderlerinden Mesut Yılmaz’ın ANAP’ nin kontenjanından Trabzon’a vali olarak atanan bir isim hakkındaki bu bilgiler insanı çok şaşırtıyor?

Trabzon valisi nasıl oluyor da, ABD’nin istihbarat birimleriyle irtibatlı IRI île bir toplantı düzenleyebilir? Nasıl olur da NED (National Endowment For Democracy)’den 20 bin dolar aktarılan bir konferansa ön ayak olabilir? Nasıl olur da Trabzon Valisi iken CIA görevlisi Graham Fullerin iştirak edeceği bir toplantının düzenleyicisi olan Stratejik Araştırmalar Vakfı’nın üyesi olabilir?

Ben bütün bunları “etik” bulmadığımı belirtmemin ötesinde “doğduğum ve yaşadığım” bir şehirde bir zamanlar valilik yapmış bir kişinin böylesine gizemli bağlantıları olmasını düşündürücü buluyorum.

ABD, eğer bugün Trabzon’a üs kurmak istiyorsa bilin ki yıllar önce bu ilde “Başka üsler” kurmuş olmasının rahatlığıyla bu talepte bulunuyor.

İsmet Gürbüz Civelek’in Trabzon Valiliği döneminde Yunanistan’dan yola çıkan Venizelos gemisinin rotası Trabzon’dur. Geminin içi papaz ve metropolitlerle doludur. Fener Rum Patriği Bartholomeos da gemidedir.

Venizelos gemisi sözüm ona “çevre” amaçlı bir gezi düzenlemiştir ama gerçek amaç Trabzon’daki Pontus çalışmalarına büyük bir ivme ve imaj kazandırmaktır.

Bu geminin Trabzon Limanı’na yanaşmaması ve yolcuların inmemesi için Trabzon’da çalışmalar başlar. Vatansever duyarlılığı olan çevreler I.Gürbüz Civelek’e “bu geminin amacının çevre gezisi olmadığını, papazların uluslararası Pontus faaliyetlerinin bir uzantısı olarak Trabzon’a geldiklerini, buna izin verilmemesini” söylerler.

Ancak Vali Civelek bu taleplere kulak asmaz. Trabzon’dan Meryem Ana Kilisesi’ne kadar olan güzergahı polis koridoruna alarak Venizelos yolcularının ziyaretlerini serbestçe yapmalarına zemin hazırlar.

Bunun üzerine Trabzon’daki milliyetçi gruplar limana akın eder ve gemiyi protesto ederler. Venizelos yolcuları limandaki nümayişi görünce gemiden inmez.

O sırada ilginç bir gelişme olur. Dönemin Trabzon MHP il yöneticilerinden birinin (ismi bizde mahfuz) cep telefonu çalar. Telefonun diğer ucunda MHP Genel Başkan yardımcılarından biri vardır. (Onun ismini de vermeyelim).

MHP Genel Başkan Yardımcısı Trabzonlu MHP yöneticisine, “ABD’nin Ankara Büyükelçisi Mark Parris MHP Genel Merkezini aramış ve ABD yönetiminin Trabzon limanındaki Venizelos gemisine yapılan eylemden rahatsız olduğunu, MHP’nin devreye girerek protestoları önlemesini, papazların Trabzon’a girmesini sağlamasını” istediğini söyler.

Telefondaki ses “Eylemden desteğinizi çekin, limandan ayrılın” der.

Ancak MHP’li il yöneticisi genel merkezin bu isteğini reddeder. Eylem devam eder. Ve Venizelos yolcuları Trabzon’a giremeden limandan ayrılır.

Acaba ABD yönetimi Trabzon limanına yaklaşan bu gemi ile neden bu kadar ilgilenmiştir?

Bu soruların cevabı açıktır. Çünkü Venizelos gemisinin Trabzon’a gönderilmesi kararı sadece Yunanistan 4. Kolordu Komutanlığının değil, ABD’deki Pontus lobilerinin Pentagon’la yaptıkları görüşme sonucu alınan bir karardır.

Bu gezi ile neyin amaçlandığını Bartholomeos’un 7 Mayıs 2000 yılındaki şu sözleri ortaya koyacaktır: “Türkiye’nin AB’ye üyeliği Anadolu’da önceden var olmuş Hıristiyan toplulukların yaşadığı bölgede yeniden Hıristiyanların yaşamasına izin vermelidir.”

Patriğin hayali nettir: Anadolu’dan giden bütün Rumlar geri dönsün.

Bu projenin en önemli sac ayaklarından biri Trabzon’dur. ABD de bu projeyi yoğun bir şekilde desteklemekte, bunun için lobi çalışmaları yapmaktadır.

Kıbrıs’ı Rumlaştırma çalışmalarını yürüten sivil toplum örgütlerinin başında İngilizlerin kurduğu Conflit Resolution Center (İhtilaf Çözme Merkezi) örgütü içinde Türklükleri ve Müslümanlıkları eritilen Kıbrıslı gençler geliyordu.

Bu örgütlerin benzerlerinin Trabzon’da da faaliyette olup olmadığı araştırılmalıdır. Zira geçtiğimiz yıl Trabzon’da yerel gazetelere ilan veren bazı “localar” Trabzonlu gençlere İngiltere ve ABD’de “özel eğitim” sağlanacağını açıklayan duyurular yayınladılar.

Bu duyurular sonrası kaç gencin “devşirtilmek üzere dışarı gönderildiği” araştırılmalıdır.

ABD’nin Trabzon’a üs kurmak istemesi hem Türkiye’de hem bölgede kurmak istediği hakimiyet için çok önemlidir.

ABD, Trabzon’daki üs ile, hem Kafkasya’daki stratejileri için yakın bir kontrol noktası, hem Ortadoğu istilası için güvenli bir harekat merkezi, hem de Anadolu’nun Rumlaştırılması için önemli bir yer elde etmeyi planlıyor.

Bunun için de yıllardan beri çalışıyor.

Uyuyanlara duyurulur.

(67)