Menü

Komplo Teorileri – 11

30 Ocak 2017 - Komplo Teorileri

SU ALDATMACASI

Siz hiç “Anne çok susadım bana bir bardak sofra
içeceği verir misin?” diye soran bir çocuk gördünüz
mü? Ya da garsona “şefim bardağın üçte birine rakı koy
üçte ikisine sofra içeceği doldur” diye seslenen bir
müşteri. Radyolar, TV, dergiler, otobüs durakları,
ışıklı panolar, her yer ama her yer, The Coca Cola
company’nin yeni ürünü TURKUAZ SOFRA İÇECEÐİ
reklamları ile dolu. Nedir bu Turkuaz? Etiketinde
yazan “sofra içeceği” de ne demek oluyor? Su bu yahu
SU. Bildiğiniz su. Belki de aslında bilmediğimiz su
demek lazım. Evet Turkuaz, Coca Cola Company’nin
tanımlamasına göre “Türkiye’nin ilk mineral ilaveli
saflaştırılmış su markası” Coca Cola’nın hemen her
büyük ilimizde fabrikaları var. Dolum tesislerinde
kuyulardan çekilen su, meşhur gizli formüllü Coca Cola
özütü ile karıştırılıp ambalajlanarak satılıyordu.
Aynı kuyu suları bugün bir takım saflaştırma
teknikleri (reverse osmosis) uygulanarak Turkuaz adı
altında ambalajlı su olarak bize sunuluyor. Yeni bir
yatırım yok. Suyu kaynağında doldurmak ve yerleşim
yerlerine taşıma derdi yok. Pazarlama ağı hazır,
reklam gücü hazır ve netice her yer Turkuaz.
Türkiye’de bazı şişeli İçme Suları doğal kaynak suyu
değil. Doğal kaynak sularında devlete para ödemeniz
gerekiyor, artı bu tesislerin yatırım maliyeti çok
yüksek …Dolayısıyla, mesela COCA COLA ne yaptı ?
Uludağ’dan kaynak suyu araştırmalarında maliyetleri
yüksek bulduğu için BURSA/ KESTEL
deki C.Cola fabrikasında, derin kuyu pompalarıyla
ovanın suyunu çekerek bunu da tersosmos’dan geçirip
filtre ederek hem Coca Cola meşrubatını hem
de TURKUAZ’ı şişelemeye başladı. TURKUAZ’ın etiketinin
üst ve altındaki Kahverengi şeritlere dikkat
edin…SOFRA ICECEGI yazar…Devlet,
C.Cola’nın uyanıklığını kanuna uydurmak ve uyanıklığa
yapılacak itirazları bertaraf etmek için böyle bir
kural çıkardı… Binlerce dönümlük tarım
arazisinin bulunduğu ve Coca Cola hariç hiç bir
isletmeye Derin Kuyu Pompası çakma izni verilmeyen
Kestel ovasında, yeraltından çekilen su,
filtre edilip daha sonra içine bazı mineraller
katıldıktan sonra (!) Türkiye’nin en ücra
kasabalarında bile satılıyor ve lıkır lıkır içiliyor.
Bazı yazlık kasaba ve köylerde neredeyse TURKUAZ
harici içme suyu bulamazsınız. Çünkü dağıtım ağı çok
güçlü… Bayilere baskı bile olduğu yolunda duyumlar
aldım.
Turkuaz içmeye devam edecekseniz, unutmayın… Yapay
bir Su İçiyorsunuz.Bu suyu satan bütün bakkal büfe
lokanta vs. ile bizzat ve de tek tek kavga etmiş bir
vatandaş olarak konuya dikkatinizi çekerim. Her tarafı
doğal kaynak sularıyla dolu memlekette, millete kuyu
suyunu zorla ve de üstüne para alarak içiriyorlar.
İçmeyin arkadaşlar!
Şimdi bazı gerçekler… Türkiye kaynak ve maden suları
zenginliği açısından dünya üçüncüsüdür. Halen
Türkiyedeki kaynakların ancak %20 sine yatırım
yapılmış bulunmakta %80 i boşa akmaktadır. Bugüne
kadar Türkiye’de sadece doğal kaynak sularının
ambalajlanıp satılmasına müsaade ediliyordu. Sağlık
Bakanlığı’nın 18.10.1997 tarihli yönetmeliği Suların
üretimi, ambalajlanması ve satışı hakkındaki yasal
düzenlemeleri belirliyor ve sadece doğal kaynak
sularının ambalajlanarak satışına izin veriyordu.
Türkiye’nin her yerinde sayıları 200ü aşan firma bu
yönetmeliğe göre yatırım yaparak üretim tesislerini
kurmuştur. Bu tesislerde doğrudan yaklaşık 10,000 kişi
istihdam edilmekte, bayilik, taşıma, girdi temini gibi
yan hizmetler düşünüldüğünde tahminen 40,000 aile bu
sektörden geçimini sağlamaktadır. Doğal Kaynak Suyu
üreticileri ayrıca devlete 5 ila 100 Milyar TL
arasında değişen kaynak kirası ödemektedir. Koskoca
Coca Cola Company enayi değil ya önce Sağlık
Bakanlığını bypass etmiş; Tarım ve Köy işleri
Bakanlığından almış olduğu Alkolsüz İçecekler
tebliğine uygun olarak sofra içeceği adı altında
Turkuaz’ı pazara sunmuştur. Daha sonra Sağlık
Bakanlığı uyanarak 1997 tarihli yönetmeliği
değiştirmiş, Tarım bakanlığının yetkilerini iptal
etmiş, 25 Temmuz 2001 de işlenmiş suların da
ambalajlanmasına izin veren yeni bir yönetmelik
çıkarmıştır. Fakat şu anda (Ekim 2001) Turkuaz’ın ne
Tarım ne de Sağlık Bakanlığından almış olduğu bir
ruhsat yoktur. Ruhsatsız bir ürünün imali ve satışı
yasak olduğu halde Coca Cola elini kolunu sallamak
suretiyle çalışmalarını sürdürmektedir. Doğal Kaynak
Suyu üreticileri yeni çıkan bu yönetmeliğin ülke
çıkarlarına uygun olmadığı iddiasıyla olayı hukuki
platforma taşımışlardır. Yüce Türk adaletinin bu
konuyu bu Milleniumda çözmesi beklenmektedir. Peki
şimdi ne olacak. Coca Cola’yı Pepsi, Nestle vs gibi
dünya devleri takip edecek. Sudan kazanılan bütün para
dünya devlerine gidecek. Bu rekabet koşularında kaynak
üreticileri en fazla iki yıl içinde iflas edecek.
Binlerce insan işsiz kalacak. Batmayanlar binbir
emekle dağbaşına yaptıkları fabrikaları büyük
şehirlere taşıyacak. Onlarda kuyu suyunu işleyip
satmaya başlayacaklar. Ülkemizin kaynakları bir kez
daha heba edilecek. Gelelim Coca Cola’nın argumanlarına:
“Efendim İşlenmiş su pekçok gelişmiş ülkede var.” Evet
var. Ama bu ülkelerin hangisi Kaynak sularında Türkiye
kadar zengin. Hangisi boşa akan sular dururken gelecek
kuşaklar için rezerve edebileceği suları tüketiyor.
“Efendim bizim su ucuz” Eee Yalan. Yurt dışına
çıkanlar karşılaştırsın. Türkiye’den daha ucuza
ambalajlı su satılan bir yer var mıdır? Bir de kaynak
suyu üreticileri ortadan kalktıktan sonra Coca
Cola’nın uygulayacağı fiyatları düşünün. “Efem bizim
su daha sağlıklı” Eee yine yalan. Hangi bilimsel
kuruluş, hangi üniversite, hangi otorite işlenmiş
suyun kaynak suyundan (veya tam tersi kaynak suyunun
işlenmiş sudan) daha sağlıklı olduğunu söylüyor. “Efm
Avrupa Birliği’ne uyum… kem küm” Bu da yalan Avrupa
Birliği Kanunları Doğal Kaynak Suyu yönetmeliğini
zorunlu kılmış işlenmiş su konusunu ise ihtiyaca
binaen değerlendirmek üzere ülkelerin insiyatifine
bırakmıştır. Bütün dünyada kolalı, şekerli
içeceklerden kaçış ve su, süt, ayran gibi doğal
içeceklere yönelme trendi olduğu malum. Bu yüzden Coca
Cola çeşitli ülkelerde mevcut tesislerini kullanarak
işlenmiş su üretmekte ve hazır pazarlama ağı ile
satmaktadır. Evet pek çok ülkede zaten doğal kaynak
suları yetersiz, işlenmiş suyun belki fiyat avantajı
bile var. Peki ya Türkiye’de. Hadi Coca Cola’yı çok
seviyoruz yerine başkasını koyamıyoruz. Fanta çıktı.
Elvan, Ankara, Yedigün’ü unuttuk Sprite çıktı. Güzelim
Uludağ gazozu, Çamlıca yavaş yavaş siliniyor. Peki ya
Su, Bildiğimiz Su! % 80 i zaten boşa akan bizim kaynak
sularımız. Onun yerine de Turkuaz mı içeceğiz?
Çocuklarımızın, torunlarımızın suyunu mu tüketeceğiz?
Şu darlıkta bir de suyun parasını mı dışarıya transfer
edeceğiz? Evet bu bir vatanseverlik sorusu : Turkuaz
içelim mi? Boğazınızdan geçiyorsa için. Turkuaz Türk’e
bu az deyin. Ama sonra şikayet etmeyin ne olur etmeyin
!…Ve de “akıllıyım” ve de “milliyetçiyim” diye
gezinmeyin !…

(51)