Menü

Kozmik Yasa

30 Ocak 2017 - Bilimsel Konular

Düzen için bireylerin kişisel özelliklerine göre düzenleme, hiyerarşi düzendir. Evrensel yasa dünyasında, bu ayırt edici özellik bilinç seviyesine bağlıdır. Bu tek kriterdir. Bu yüzden sadece bilinç seviyeleri merdiveni, beraber bir Birlik oluşturur. (Evrendeki Bütün Bilinçlerin Birliği)

Herşey biriciktir – tek/ emsalsiz – ve karşılaştırılamaz. Hiçbir şey, birşeyin kopyası ya da imitasyonu değildir ve hiç kimse başka bir insanın kopyası değildir. Hiyerarşide ve bütünün düzeninde, herşey kendi tek ve biricik – emsalsiz/tek – pozisyonuna sahiptir. Herhangi biri gelişme düzeyine göre, bilinç merdiveninde alçak veya yüksek bir yere sahip olur. “Eşit olmak / birbirimizle eşit olmamız” ile kastedildiği gibi bir eşitlik durumu yoktur.

Her kişi merdivende bir düzeye gelir, fakat hiçbir kimse sadece bir düzeye atfedilemez. Nasıl çalıştığına bağlı olarak, herhangi bir kimse daha üst bir düzeye çıkabilir, gelişimini durdurabilir ve hatta eğer aleti / bedeni devralırsa hiyerarşide daha aşağıya inebilir. Gerçekler ve pozisyonların çeşitliliği sonsuz düzeni ve adaleti yansıtır. Bunu yargılamanın ya da “iyi” ve “kötü” diye ayırmanın bir anlamı yoktur. Bilinç Hiyerarşisinde birinin kazandığı ve devam ettiği yer, bilinç çemberinin nasıl harika çalıştığını ve ona ait olan sorumluluğu işaret eder. Bunun, ayrıcalıklar veya hiyerarşiye aitmiş gibi görünen özel haklarla bir ilgisi yoktur. Her birey gelişme yolunda yalnız olsa bile, bu sadece kendi iyiliği için değildir. Birinin büyüyen enerjisel kalitesi, daha düşük bir düzeydeki bireylere güç verir ve böylece onlara yardım ve rehberlik etmiş olur. Fakat kendi “ayak izleri” içinde yürümezler; yön ortaktır ama herkes kendi ayakları üzerinde yürümek , kendi deneyimlerini edinmek ve bu anlamda ortak bilgiyi ve Yasaları keşfetmek zorundadır.

İnsanların dünyasında, hiyerarşik yasalar çarpıtılmış ve kaybedilmiştir. “Azaltılarak” ve değişik hiyerarşiler çokluğu üzerine yayılarak kaybedilmiştir. Bu yolla, toplum hiyerarşisi, dini ve benzeri başka hiyerarşiler, -bilimsel, ruhani, ahlaki ve politik- otorite hiyerarşileri oluşmuştur. Değerler, ihtiyaçlar ve öncelikler hiyerarşileri bile bulabiliriz. Her zaman değil fakat sıklıkla, hiyerarşi güce bağlanmıştır. Bütün bu farklı hiyerarşiler gülünç taklitlerdir; ve o hiyerarşilerin hepsi Hiyerarşi Yasasının haksız değiştirilmiş halleridir.

Bu değişiklikler kişiler tarafından kendi çıkarları için yapılmışlardır. Bundan, çelişkilerini ve çokluklarını anlıyoruz çünkü biri için değerli ve önemli olan birşeyin başkası için değeri yoktur. İnsan kişilikleri üstünlüğü ele geçirmeye çalışırlar ki başkaları önce onun fikirlerini kabul etsinler ve sonra da değişik yerleşmiş adet/kanı/inançların da yardımıyla kural haline dönüşsün.

Bilinç Hiyerarşisi, yaşayan tek hiyerarşi, kendini “içeriden” ve hiçbir uyuşmazlık olmaksızın yaratır. Kişisel gayret ve çalışmalarının sonucu olarak birey, belli bir gelişim düzeyi kazanabilir. Buna merdivendeki bir basamak da denilebilir fakat bu asla bir başkasının pahasına / zararına olmaz. Hiç kimse bir başkasının yerini alamaz ya da birisinin “yükselme olasılığını” kaldıramaz. Biz ne bir başkası tarafından seçildik ne de yükseltildik. Doğal ilerleme, kişisel çıkar ya da özel haklar vermez. Kişisel hiyerarşilerde durum oldukça farklıdır. Bunlar, hayal ürünü ihtiyaçlardan yaratılmışlardır, bu yüzden onlar kendi yaratıcısına ters düşen- kendi hayatlarını yaşayan varlıklardır. Birinin gücünü artırmak için kurulan yapılar ( resmi, yönetimsel, bilimsel ya da dini olabilir) geniş ayrıcalık ve misilleme hayaller geliştirirler. Hiyerarşideki yüksek bir yer, farklı üstün formlar tarafından verilen “özgürlük” olarak anlaşılır. Birşeyin “onarılabilindiği”, birşeyin “kazanılabilindiği”, birşeyin “verilebildiği” bütün kurumlarda bu böyledir – askeri kurumlar gibi, kilise gibi; hiyerarşideki daha yüksek pozisyon daha büyük günahların affedilmesini sağlar. Yaşayan Hiyerarşi’de herşey farklı görünür. Bilinç düzeyi yükseldikçe Yasalar daha iyi anlaşılır ve egonun kullanılma olanaklarındaki otomatik düzeltme meydana gelir. Sonunda, birey Uyanmış Bilinç düzeyine ulaştığında, sürece rağmen ego için hiçbir oda yoktur. Birey farklı bir özgürlük edinir, şüpheden ve zihin kombinasyonları seçimlerinden özgür olur. Bu, bilginin özgürlüğüdür ( …Kendi dileğinin yapılmasına izin ver – benimkine değil). Hatta insanlar arasındaki temaslar ve durumlar değişir ve sahte hiyerarşilerden bildiğimizden çok farklıdırlar. İç bilinç daha yüksek oldukça birey için, birey daha açık oldukça başkaları içindir. Birey insanları kullanmayı ve yönlendirmeyi bırakır. Kendisi için değil, başkaları için var olduğunu anlar. Kendi içinde birçok kişisel özelliği vardır – kendi yayılma, ilham ve özen düşünceleri. Aynı zamanda, uyumlu hale gelmek için ısrar etmediği için ve yardım ve korunma için minnettarlık beklemediği için. Uyumlu bir kişilikle bilinçli bir birey, kendisi için azını ve daha azını alır. Evrensel yasalarla muhteşem birliği daha iyi anlar ve evrensel bilincin rehberliğinde bir alete dönüşmek onu BÜTÜN e ulaştırır. Ve herşey, hiçbir şeye gereksinme duymaz. Bütün, ayrıntıdan hiçbir şeye ihtiyaç duymaz, doğal bir şekilde ayrıntıları zaten içerir. Hiyerarşinin basamağında yaşayan bir insan kendisini cezalandırır ve kendisine ödül verir. Ödül, gelişimin ilerisi, ceza ise gelişimin yokluğudur.

Şu kural: ” kendi isteğin, kendi sorumluluğun” değerlidir. Eğer “kendi isteği” – o varlık için doğru gelişim yolu ile uyumluysa – iç işaretlere ve Master’ın rehberliğine bağlı ise, o yükselecek ve yeni anlayışlar kazanacak ve sorumluluk alanını genişletecektir. Fakat eğer “kendi isteği” kişilik tarafından yönetilen egosal bir hal alır ise ister fiziksel bedene, ister ruh ya da zihin olsun kişilik, aksiyon ve reaksiyon – eylem ve karşıt eylem – yasasına göre sorumluluğunu alacaktır.

(136)