“Nazar” bilerek ya da bilmeyerek, düşünce yoluyla gönderilen enerjilerin uyum sağladıkları her şeyin üzerine sinmesi ve etki
etmesidir. Bu enerjiler, “Negatif” (olumsuz) olduğu gibi, “Pozitif” (olumlu) de olabilir. Örneğin, çok sevdiğiniz bir
kimseye yönelttiğiniz sevgi dolu düşünce enerjisi, onun “AURA” sında (insan, hayvan ve bitkilerin çevresinde oluşan ışın
duvarı, ışıklı haleler) koruyucu bir form oluşturur. Ancak, şu gerçeğin üzerinde özenle durmak istiyorum; İyi de kötü de
olsa, belli kişilere yansıtılan düşüncelerin, o kişinin aurasında, onun vibrasyonlarına (titreşimlerine) tepki / yanıt
verecek düzeyde malzeme bulması şarttır. Çünkü, hiçbir madde bileşimi belli limitler dışında titreşemez. Hedefteki enerjiyle
senkronize (uyum sağlama) olamıyorsa, kişiyi hiç bir şekilde etkileyemez, geri döner. Beddualar, dualar da kendiliklerinden
yuvalarına dönen kuşlara benzerler. Sahibine, çıkış yerine geri dönerler. O zaman insan, kendi negatif yayınlarının
sonuçlarını yaşamak durumunda kalır.
Demek ki nazar; bir kişinin diğer bir kişiye iyi veya kötü yönde etkide bulunması demektir. Düşünce yoluyla beynimizden,
şuuraltımızdan çevreye çeşitli güçte tesirler yayarız.Bu enerjiler bizim istek ve niyetimize göre türlü şekilde etkiler
yaratırlar. Kıskançlık, kin, nefret ve intikam gibi arzularla dolu bir insanın yaydığı düşünce dalgaları, bunları alan
kişiler üzerinde o şahsın ihtiyacına göre etkiler oluştururlar. Negatif düşünceli bir kişinin, oluşmasını istediği konular
üzerinde şiddetli bir arzu duyması, psişik ya da fizyolojik olayların oluşmasına neden olabilir. Burada, bu tür olumsuz
tesirlere ekran olacak şahsın da rolü vardır.
Kimlere Nazar Değmez?
Kendisinden daima pozitif tesirler yayılan bir kişiye, negatif tesirler etki edemez, yani nazar değmez. Sempatizasyon yasası
bunu gerektirir.
Nazarın Etkisi
Nazar oldukça güçlü bir enerjidir. Bu enerji hiçbir fiziki etki olmadan bir vazoyu kırabilecek kadar güçlü olabilir.
Eğer bu enerjileri alan kişi negatif düşüncelere açıksa, nazar, etkisini olumsuz yönde gösterir. Ancak pozitif düşünceye
sahip olan bir kişiyi bu negatif enerji etkilemez.
İnsanın beyninde potansiyel bir enerji vardır. Çok güçlü olan bu enerji, kinetik enerjiye dönüştüğünde dışa yansıtılan gücün
etkisi de oldukça yoğun oluyor. Bunlar psişik ya da fizyolojik olayların oluşmasına neden olabilir. Burada bu tür negatif
tesirlere ekran olacak şahsın da rolü vardır.
Bugün bilim de kabul etmiştir ki, düşünce konsantrasyonu ile yoğunlaşan, güçlenen şuurun etkisi dışa taşmakta ve karşıdaki
eşyaların atomlarını, moleküllerini etkileyerek biçimlerini dahi değiştirmektedir. Bu yoğunlaştırılmış bir enerjidir.
Nazar, düşünce enerjisinin harekete geçerek, konsantrasyon yoluyla karşı tarafı etkilemesidir. Fakat bu çoğu kez farkında
olmadan yapılır. Bazı kişiler, çocukları kucaklarına alıp sevmezler. Nazarlarının değeceğini bilirler. İşte bu da o kişinin
manyetik tesir gücünün fazla olması ve elinde olmadan dışarılaşması sonucudur. Eğer bu tür kişilerde kıskançlık ve ihtiras
gibi özellikler de varsa, o zaman karşı tarafı çok çabuk etkilerler.
Bir de dönüş şoku vardır. Geri dönüş şoku da bunların tersidir. Konsantrasyonla harekete geçirilen astral form (form panse –
düşünce formu) hedefini etkilemeyip bir de geri dönerse, kaynağına çok büyük zararlar verir. Pozitif düşünce formları ise,
gönderilen yere ulaşamasalar bile topladıkları enerjiler pozitif olacağından zararlı olmazlar. Ama negatif amaçlı düşünce
vibrasyonlarının geri dönüşleri felakettir. Evrende herşey büyük bir uyum içerisinde oluş; sibernetik sistem, sebep-sonuç
yasası hiç şaşmadan işlemektedir. Bu demektir ki, her etki çıkış yerine geri döner.
Nazar Olumlu Yönlendirilebilir
Nazarın insan yaşamını sadece olumsuz etkilediğini mi düşünüyorsunuz?
Son yıllarda bu görüş geçerliliğini yitirdi. Çünkü bu enerji negatif, yani olumsuz olabileceği gibi, pozitif, yani olumlu da
olabiliyor. Çok sevdiğiniz birisine, bu hayvan ya da bitki de olabilir, yönelttiğiniz sevgi dolu düşünce enerjisi, onun
çevresinde koruyucu bir ışın duvarı oluşturabiliyor. Askerdeki oğlu için dua eden bir annenin farkında olmadan onun
çevresinde koruyucu bir enerji halkası oluşturabileceğini hiç düşündünüz mü?
Nazarın Kader ile ilişkisi
Nazar, kader kapsamındadır. Şöyle bir söz vardır; “Herkese gelmez bela, erbabı istidat arar.” Her etki çıkış yerine döner,
acaba suçlu yalnız bu yayını yapan mıdır? Kuşkusuz, hayır. Evrende hiç kimse hak etmediği bir sonuçla karşılaşmaz. Bir
enerjinin, yerine ulaşması demek, dolayısıyla bir ihtiyacın, bir icabın yerine gelmesi demektir. Eğer kişinin kaderinde
böyle bir olay yaşamak yoksa, ona hiçbir şey etki edemez, çünkü ihtiyacı yoktur. Eğer gelen enerji (pozitif veya negatif
olsun), o kişideki enerji ile senkronize olamıyorsa, uyum sağlayamıyorsa geri döner. O halde nazardan korunmanın en güzel
yolu, negatif enerji üretmeden yaşamaktır.
Kadınların Yarısından çoğu Nazara inanıyor
Soyut bir kavram olmasına karşın; nazar, birçok toplumun kültüründe yer alıyor. Bizim kültürümüzdeki yeri ise yadsınamaz.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nda görevli Doç. Dr. Osman Hayran ve Doç. Dr. Seçil Aksayan’
ın bir grup ev kadını üzerinde yaptığı anket, kadınların yarısından çoğunun nazara inandığını gösteriyor. Öğrenim düzeyi
düştükçe; nazara inanma oranının artması ise, anketin bir başka ilginç sonucu. Ankete katılanlar, nazarın belirtileri olarak
ise hastalık hali, baş ağrısı, çocuklarda ağlama, kırgınlık, sinirlilik, iştahsızlık ve uykusuzluğu gösteriyor. Nazardan
korunmak için en çok kullanılan yöntemler ise; nazar duası, mavi boncuk, muska, başın üzerinde tuz çevirerek ateşe atma,
kurşun döktürme ve benzerleridir. Aslında bunlar, halk arasında kullanılan nazardan korunma yöntemlerinden yalnızca birkaçı.
Örneğin bizim kültürümüzde, otuza yakın nazardan korunma yöntemi var. Bu yöntemler aslında kişiyi doğrudan doğruya korumaz.
Sadece kişinin ruhsal savunma mekanizmalarını harekete geçirir. Bu objeler birer aracıdır. Kişi bunları kullandığında,
kendinde varolan koruyucu enerjileri kendiliğinden devreye sokar.
Mavi Boncuk ve Mavi Rengin Özelliği
Mavi boncuğun özelliği rengindedir. Mavi, polarize olmayan bir renktir, odaklanmıştır. Mavi emer ve dağıtmaz; toplar,
kollektör görevi yapar. Kendisini polarize etmeden, polarize olmadan enerjiyi bir noktada toplar. Koruyuculuk özelliği
vardır.
Mavi gözlü kişilerin de enerjileri toplama özellikleri olduğu için, etki kabiliyetleri yüksektir.
(145)