Bilinen duyumlar yada herhangi bir araç kullanmaksızın,her türden
düşünce ve duygunun zihinden zihine gönderilip alınması tarzında
yapılan bir haberleşmedir.Bu
alanda yapılan bilimsel çalışmalardan yalnızca birkaçı:
Prof. Dr. Rhine devamlı çalışmaları sonunda Zener kartlarını kullanarak
duyu dışı algılamanın(DDI)ihtimal hesapları ötesinde bir değeri
bulunduğunu çok çeşitli ve eşsiz istatistiklerle ortaya koydu.1967’de
iki Rus bilim adamının denetimi altında Moskova ile Leningrat
arasında çok basarili bir deneme gerçekleştirmişlerdir.Bu deneme
daha sonra Moskova-Tomsk arasında tekrarlanmış ve(aradaki uzaklık
yaklaşık 3000 mildir) ‘biyo-haberleşme’ adını almıştır.Fizikçi
Lev Landau,her canlı zihnin kısa dalga radyo frekansıyla yayın
yaptığını söylemişti.Prof. Stefan Manczarski ise,bütün insanların
etrafa radyo dalgaları gönderdiklerini açıklamıştır.Çek bilim
adamları ‘telepatik jeneratörler’ geliştirmişlerdir.Cambridge
Araştırma Laboratuarları’nda yapılan ‘Alfa Ritmi Haberleşmesi’
ile ilgili bir deneyde deneğin kafasının arkasına elektrotlar
bağlandı ve beyin alfasından gelen elektrik sinyalleri bir
elektrik anahtarını açıp kapayarak düşünsel emirle elektrik
yakıp söndürülebilindi.
Gönderilen sinyallerin okunur olması için hem alicinin hemde
vericinin zihinleri birbirleriyle akort olmuş halde olmalıdır.
Aksi durumda her zaman deneme basarili olamaz.İyi bir gönderici
olmak için düşünce gönderilecek zihin yoğun bir güçle çalışmalı.
İyi bir alıcı olmak içinde zihin pasif,sakin ve alıcı durumda olmalıdır.
Telepati,duyular dışı algılamalarımızın içinde en fazla bilineni ve en yaygın olanıdır.Az yada çok herkeste bu yetenek vardır.Pratik çalışmalarla en kolay geliştirebileceğimiz yetenek olduğunu söyleyebiliriz.Uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızın birden aklımıza gelmesi ve onunla kısa bir süre sonra yolda karşılaşmamız,telefon çaldığında kimin aradığını önceden hissetmemiz,karşımızdaki bir kişinin aklından geçenleri bir anda fark etmemiz,ilk defa karşılaştığımız bir kimsenin genel karakteristik durumuyla ilgili tahminlerde bulunabilmemiz, çevremizdeki insanların hakkımızda kısmen de olsa neler düşündüklerini algılayabilmemiz telepati yeteneğimizin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır.Her ne kadar bunları ‘tesadüf’ diye geçiştirsekte..
Zihinsel aktivitelerimizle çok büyük ilgisi olduğundan telepatiyi ‘zihinsel bir yetenek’ olarak değerlendirebiliriz. Bu yüzden bu yeteneğinizi daha etkin kullanabilmek için yapılacak telepati egzersizleri sırasında zihni boşaltmanın ve sadece yapılacak telepati çalışmasına konsantre olmanın çok büyük bir önemi vardır.
(59)