Menü

UFO'lar Gerçekten Var mı?

30 Ocak 2017 - UFO

“Uçan Fincan Tabakları” deyimini dünya ilk kez 1947 yılında tanıdı. Resmi olarak ABD, Idaho’ da orman servisi için kurtarış pilotluğu yapan Kenneth Arnold, 25 Haziran’ da bir kayıp uçağı, Washington’daki Cascade dağları üzerinde aramaya çıkmış ve tahminlere göre, 4000 m. yükseklikte saatte 1200 mil hızla giden dokuz tane disk şeklinde uçan daireler gördüğünü iddia etmişti. Arnold onların hareketlerini “Suyun üstünde kayan fincan tabağına” benzetince bir gazete manşeti onlara “Uçan fincan tabakları” adını vermişti.

İki hafta sonra, 8 Temmuz 1947’ de New Meksiko Çölü’ nde Roswell isimli bir kasabanın yakınlarında bir “fincan tabağı” ele geçirildiği duyuldu. Ertesi gün Pentagon bunu düzelterek “fincan tabağı” nın yanlış teşhis edilen bir hava balonu olduğunu açıkladı.

Kısa süre sonra ABD Hava Kuvvetleri Komutanlığı Roswell raporunu yayınlayarak o günkü hava balonunu yıllar önce yürütülen çok gizli bir deney programının bir parçası olarak tanımlayarak programın “ Mogul Projesi” adını taşıdığını ve Rusya’nın nükleer bombalarla yaptıkları deneyleri görmeyi amaçladığını iddia etti.

Ancak olayı son derece ilginç ve bir o kadar da anlaşılmaz kılan, 5 Mayıs 1995 Cuma günü İngiliz TV yapımcısı Ray Santili’ nin Londra Müzesi’ nde bir basın toplantısı yapması olmuştu. Dramatik ama kısa bir girişin ardından elinde 16 mm’ lik 14 bobinden oluşan, ABD istihbaratına ait bir film bulunduğunu açıkladı. Film ordu deyimiyle kaza geçirip düşen bir UFO’ yu ele geçirme olarak sınıflandırılmıştı. Kaza sonrasıyla ilgili görüntüleri ve bazı dünya dışı ya da insan olmayan canlılara yapılan otopsi sahnelerini içeriyordu. Santili, filmi 82 yaşındaki ordu fotoğrafçısı Jack Barnett’ ten almıştı. Film Barnett’ in özel arşivine aitti. Temmuz 1947’ deki Roswell UFO kazası sırasında çekilmişti ve Barnett bir kopyasını da kendisine saklamıştı. İşte bu beklenmedik olay konunun önemini daha da arttırdı.

UFO iddialarına kaynaklık eden bir başka önemli olay ise ABD’ deki 51. Bölge’ ydi. İddialara göre, bölgedeki UFO gözlemleri oldukça yoğundu ve bir çok insan bölgede uzay teknolojisinin ve çalışır uçan dairelerin saklandığına inanıyordu. İddiaların çoğunun ardından, bir uçan daire için sistem mühendisi olarak kiralandığını söyleyen, üssün eski çalışanı Robert Lazar çıkıyordu. Lazar’ ın iddiasına göre üsse izinsiz girmenin cezası ölümdü.

Dreamland, Nevada’ nın sıra dağları ile çöl arasında gizliydi. Resmi olarak “51. Bölge” olarak bilinen bu bölgenin adı bir haritadan esinlenerek çıkarılmıştı. Kırk yıldır var olan bu üssün yerini halktan saklamak için milyonlarca dolar harcandığı ve şu anda resmi bilgilere göre eskimiş SR71 Blackbird ve F117 Stealth savaş uçaklarının üssü olarak biliniyor. Fakat son günlerde, üssün TR3A tatbikat uçaklar ve Auroro olarak bilinen son Stealth projesi için kullanıldığı söylentileri yayıldı.

Gerçekten de bu bölgede bütün normal uçaklar için hayati olan yavaşlamaya gerek duymadan havada çılgın akrobatik manevralar yapan garip nesneler kaydedildi ve fotoğrafları çekildi. Diğer bazı nesneler ise şekil değiştirerek, aniden meydana çıkıp, istediği zaman ortadan yok oluyorlardı. Bütün bunlar hem gece hem de gündüz saatlerinde gökyüzünde gözlendi. 51. Bölge birkaç yıl içerisinde öylesine büyüdü ki, UFO’ cular ve Amerikan TV ekipleri alışılmamış görüntüler yakalama ümidiyle burada gözlemler yapmaya başladılar.

Üssün çevresi bir araba plakasını birkaç mil uzaktan okuyabilen yüksek güçte TV kameraları, sınırın kenarına yerleştirilmiş, geçen araçları denetleyen hareket alıcıları ve devriye gezen güvenlik bekçilerini içeren yüksek bir teknolojiyle çevrili.

51. bölge ile ilgili en çarpıcı rapor 1980-81 yılları arasında Galileo adıyla bilinen gizli bir projede sistem mühendisi olarak çalışan Robert Lazar’ dan geldi. Lazar, dünya dışı dokuz yuvarlak uzay aracının, üssün S4 adıyla bilinen bir bölümünde saklanarak incelendiğini iddia ediyordu. Lazar’ in anlattıklarına göre, uzay gemileri dağ duvarlarına inşa edilmiş büyük çengellere yerleştirilmişti ve sadece kapıları hariç her yeri, ana renge uysun diye boyanmıştı. Lazar, dünya dışı mühendisliğin bilgisini keşfetmek için nesneleri ayırmaktan sorumlu anlamına gelen arka mühendislik araştırmacısı olarak orada çalıştığını söylüyordu. Anlattığına göre, üste çalışmaya başladığı günden, ayrılana kadar her hareketi silahlı güvenlik görevlileri tarafından izlenmişti. Fakat yine de bir ara fırsat bulup 4.5 m yüksekliğinde ve 18 m çapında, bir yetişkinden daha çok bir çocuk için dizayn edilmiş uzay araçlarından birine girdiğini iddia ediyordu. Lazar’ a göre, uzay aracı görünüşte metalik olmasına rağmen kaynak yerleri gözle görülmüyordu ve bu objenin elektrik düzeni bizim bilimsel düzenimizden ve havacılık teknolojimizden çok ileriydi.

Lazar bir gün birkaç arkadaşına, işinin birkaç detayını laf arasında ağzından kaçırdı ve arkadaşlarını uzay araçlarının test uçuşlarının izlenebildiği üssün bir bölümüne götürmeye başladı. Fakat bu izinsiz ziyaretlerin birinde güvenlik devriyesi tarafından tutuklandı, sorguya çekildi gözdağı verilerek serbest bırakıldı.

İddialar birbiri ardı sıra gelirken, bundan tam iki yıl önce ABD Hava Kuvvetleri, Groom Gölü’ nü halkın görüşünden uzak tutmak için çevredeki 4500 hektarlık yeri de satın aldı. Üssü gözlemek için diğer gözlem noktası artık 25-30 mil uzaklıkta kalıyor. Yani başarılı fotoğraflama yapmak eskisi kadar kolay değil.

Geçen yıllarda çekilen Rus uydu fotoğraflarında, 9500 m uzunluğuyla dünyanın neredeyse en uzun uçuş pistinin burada olduğu gösterildi. Ayrıca resimlerde uçakların askılarla hangara alınmalarındaki büyük teknolojik ilerlemenin ipuçları su kuleleri, soğuk yakıt tankları radar merkezleri, kontrol kulesi ve geniş bir sahada yer alan yapılar da vardı.

Bugüne kadar üssün varlığı hakkındaki kanıtlar veya kanıt olarak ileri sürülenler kapalı bir sır olarak kalmaya devam ediyorlar.

(128)